Gökyüzü, alevlerin vahşi kükreyişiyle titriyordu. Bir tarafta, Gotei 13'ün efsanevi ve yenilmez Kaptan-Komutanı Yamamoto Genryūsai Shigekuni duruyordu; Ryūjin Jakka adlı zanpakutōsu, kadim ve yıkıcı alevlerle çevriliydi. Karşısında ise, Fairy Tail’in Ejderha Avcısı Natsu Dragneel, gözlerinde sarsılmaz bir kararlılık ve içinde bir ejderhanın alevli gücüyle duruyordu.
Alevlerin Çarpışması
Natsu, Ignia'nın alevlerinin gücüyle yumruklarını tutuşturdu ve ejderhanın vahşetiyle Yamamoto'ya doğru atıldı. Yamamoto ise, Ryūjin Jakka'yı kaldırarak yerin kendilerini tutuşturan bir alev seli serbest bıraktı.
"Zanka no Tachi, Higashi: Kyokujitsujin!" Yamamoto’nun sesi gök gürültüsü gibiydi, kılıcı güneşin kendisinden daha sıcak bir alev şeridine dönüştü.
Natsu zorla saldırıdan kaçındı, ısının derisini yakışını hissediyordu. O da büyük bir ateş patlamasıyla karşılık verdi, "Ateş Ejderha Kralının Yıkım Yumruğu!" Ateşten yumruk Yamamoto'nun alevleriyle çarpıştı, savaş alanına şok dalgaları yayan bir patlama yarattı.
Natsu, yüzünde meydan okuyan bir ifadeyle, "Bu alevler mi?" dedi. "Benimkiler bir ejderhanın gücünü taşıyor. Karşıma çıkabilecek misin, yaşlı adam?"
"Gençler," diye homurdandı Yamamoto. "Gerçek alevin ne olduğunu henüz bilmiyorsun."
Alevlerin Dansı
Savaş devam etti ve her ikisi de geri çekilmeye niyetli değildi. Natsu’nun alevleri daha da ısındı, ejderha avcısı büyüsü, karşılaştığı zorluklarla ve 100 Yıllık Görev sırasında kazandığı tecrübelerle güçlendi. E.N.D.'nin gücünü, şeytani formunu, vücudu Yamamoto’nun kadim alevlerine eş bir cehennem ateşiyle sarmalanmış halde kullandı.
Yamamoto, Bankai'sinin güney yeteneğinin alevlerini çağırdı, “Zanka no Tachi, Minami: Kaka Jūmanokushi Daisōjin.” Alevlerle örtülü cesetler yerden yükseldi, acımasız bir şiddetle Natsu'ya saldırdı. Natsu, yumruklarıyla ölüler ordusunu parçalayarak, vahşi bir yoğunlukla savaştı.
"Ölüler mi?" Natsu bir ölü bedeni parçalarken güldü. "Gerçekten mi? Bu senin elinden gelenin en iyisi mi?"
"Bu sadece başlangıç," diye cevapladı Yamamoto. "Henüz gerçek gücümü görmedin."
Bu sırada, Yamamoto'nun alevlerinden bir dalga Natsu'yu sarstı. Natsu, gözlerinde vahşi bir parıltıyla alevleri yutmaya başladı. “Senin alevlerin de etkileyici, ama benimkiler başka bir düzeyde!”
Yamamoto, kaşlarını çatarak, fiziksel gücünü ortaya koydu. Ryūjin Jakka'yı bir kenara bırakarak Natsu'ya doğru atıldı, yumruklarını ve tekmelerini ustalıkla kullanarak saldırdı. Her darbede, Natsu'nun E.N.D. formu Yamamoto'nun gücü karşısında sınanıyordu.
Alevlerin Zirvesi
Yamamoto'nun bankai teknikleri birbiri ardına geliyordu. “Zanka no Tachi, Nishi: Zanjitsu Gokui,” kılıcıyla her savuruşunda, alevlerden oluşan bir bariyer oluşturuyordu. Natsu, bariyeri aşmak için alevlerini daha da güçlendirdi. Yamamoto, bir sonraki hamlesiyle Natsu'nun üzerine atıldı. “Zanka no Tachi, Kita: Tenchi Kaijin.” Kılıcının ucu uzandı ve alevlerden bir dalga Natsu'nun üzerine doğru hızla geldi.
Natsu, E.N.D. formunun sınırlarını zorlayarak saldırıya geçti, “E.N.D. Modu: İlahi Alev Pençesi!” diye haykırdı. Vücudu canlı bir cehennem ateşi oldu ve Yamamoto'ya doğru atıldı. Ancak Yamamoto, sakin bir şekilde Ryūjin Jakka'yı kaldırdı ve gücünü zirveye çıkardı.
“Genç delikanlı, ateşle dans etmeye karar verdin ama bu dansın son adımını ben belirlerim,” dedi Yamamoto. Natsu'nun gözleri karardı, ama pes etmiyordu.
“Alevlerim, ölülerin bile küllerini uçuracak!” diye kükredi Natsu. “Bu dünyada hiçbir şey benim kararlılığımı aşamaz!”
Alevlerin Hükmü
Yamamoto, Natsu’nun bu kadar dayanıklı olmasına şaşırmıştı. Natsu, daha fazla güç toplamak için E.N.D. formunu yavaş yavaş bıraktı ve Ignia'nın alevlerini tüketmeye başladı. Vücudu bir kez daha muazzam bir enerjiyle doldu ve Ateş Tanrısı Modu'nu (Fire Dragon King Mode) serbest bıraktı. “Ateş Tanrısı Modu: İlahi Alev Yumruğu!” diye haykırdı Natsu. Alevleri, şimdiye kadar gördüğü en yıkıcı formundaydı.
Yamamoto'nun gözleri daraldı, rakibinin ne kadar ileri gidebileceğini görmek istiyordu. Bankai'sinin en güçlü yeteneğini serbest bıraktı, “Zanka no Tachi, Kita: Tenchi Kaijin.” Kılıcının her darbesi, gerçekliğin kendisini büküyordu, yer ve gök yanarak şekil değiştiriyordu.
Natsu, Yamamoto'nun alevlerine karşı son bir saldırı yapmaya karar verdi. “Ateş Tanrısı Modu: İlahi Alev Yumruğu!” Vücudu bir kez daha muazzam bir enerjiyle doldu ve tüm gücünü Yamamoto'ya doğru yöneltti.
İki alev dalgası birbirine çarptığında, yıkıcı bir patlama oluştu. Isının yoğunluğu yerin lav haline gelmesine, havanın bile kör edici bir cehenneme dönüşmesine neden oldu. Patlama, savaş alanını tanınmaz hale getirdi.
Ateşin Son Nefesi
Alevler nihayet dindiğinde, savaş alanı lavlarla kaplanmış ve yanmış topraklarla doluydu. Natsu, zar zor ayakta duruyordu; vücudu yanıklar ve kesiklerle kaplıydı, nefesi hırıltılıydı. Yamamoto, kılıcı birkaç metre ötesinde kırık halde, hareketsiz yatıyordu.
Natsu dizlerinin üzerine düştü, görüşü bulanıklaştı. Kazanmıştı ama büyük bir bedelle: Ateş Tanrısı Modu yavaş yavaş dağılırken, onu bitkin ve ağır yaralı halde bırakmıştı. Savaş sona ermişti ve Kaptan-Komutan Yamamoto, mağlup olmuştu.
Natsu'nun gözleri kapanmadan önce yüzünde yorgun ama huzurlu bir gülümseme belirdi. Sessizce yere yığıldı, yanan topraklarda bir kahraman gibi dinlenmeye bıraktı kendini. Her şey sona ermişti.
Yorumlar
Yorum Gönder